قوله
جل ثناؤه { وإن
خفتم ألا
تقسطوا في
اليتامى } - سورة النساء
بسم الله
الرحمن
الرحيم
78- "Eğer, Velisi
Olduğunuz Mal Sahibi Yetim Kızlarla Evlenmekle Onlara Haksızlık Yapmaktan
Korkarsanız ... " (Nisa 3)
أنا أبو داود سليمان
بن سيف نا
يعقوب بن
إبراهيم نا
أبي عن صالح
عن بن شهاب
قال أخبرني
عروة بن
الزبير أنه
سأل عائشة عن
قول الله عز
وجل وإن خفتم
ألا تقسطوا في
اليتامى
فانكحوا ما
طاب لكم من
النساء مثنى
وثلاث ورباع
قالت يا بن
أختي هي اليتيمة
تكون في حجر
وليها تشركه
في مالها فيعجبه
مالها
وجمالها
فيريد وليها
أن يتزوجها
بغير أن يقسط
في صداقها
فيعطيها مثل
ما يعطيها
غيره فنهوا أن
ينكحوهن إلا
أن يقسطوا لهن
ويبلغوا بهن
أعلى سنتهن في
الصداق
فأمروا أن ينكحوا
ما طاب لهم من
النساء سواهن
قال عروة قالت
عائشة ثم إن
الناس
استفتوا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم بعد
هذه الآية
فأنزل الله تبارك
وتعالى {
ويستفتونك في
النساء قل
الله يفتيكم
فيهن وما يتلى
عليكم في
الكتاب في
يتامى النساء
اللاتي لا
تؤتونهن ما
كتب لهن وترغبون
أن تنكحوهن }
فذكر الله أنه
يتلى عليكم في
الكتاب الأول
قال الله وإن
خفتم ألا تقسطوا
في اليتامى
فانكحوا ما
طاب لكم من
النساء قالت
عائشة وقول
الله عز وجل
في الآية
الأخرى وترغبون
أن تنكحوهن
رغبة أحدكم عن
يتيمته حين
تكون قليلة
المال قليلة
الجمال قالت
فنهوا أن
ينكحوا من
رغبوا في ماله
وجماله من
يتامى النساء
إلا بالقسط من
أجل رغبتهم
عنهن إذا كن
قليلات المال
والجمال
[-: 11024 :-] Urve b. ez-Zübeyr der
ki: Hz. Aişe'ye: "Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdirde) yetimlerin
haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helal olan)
kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın ... " (Nisa 3) ayetinin açıklamasını
sorduğumda dedi ki:
"Yeğenim! Buradaki
yetim kız, velisinin himayesinde olan ve malını velisinin kullanımına sunan
kızdır. Bu kızın malı ve güzelliği onu himaye eden velinin hoşuna gidince düşük
bir mehirle onunla evlenmek ve malına sahip olmak ister. Bu ayetle de böylesi
yetim kızlarla evlenecek olanların diğer kadınlara verilen mehrin aynısını
vermeleri emredilmiş, düşük bir mehir vererek veya normal kadınlara verilen
mehrin en yüksek değeri üzerinden benzerini vermedikten sonra onlarla evlenmek
de yasaklanmıştır. Bunun yapılmaması halinde yetim kızlar dışında başka
kadınlardan istedikleri ile evlenmeleri istenmiştir.
Hz. Aişe şöyle devam
etti: Müslümanlar bu ayet sonrasında yine kadınlar konusunda Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den fetva istediler. Bunun üzerine: "Senden
kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki; onlara ait hükmü size Allah
açıklıyor: Kitap'ta,' kendileri için yazılmışı (mirası) vermeyip nikahlamak
istemediğiniz yetim kadınlar, çaresiz çocuklar ve yetimlere karşı adil
davranmanız hakkında size okunan ayetler (Allah'ın hükmünü apaçık ortaya
koymaktadır). Hayırdan ne yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilmektedir"
(Nisa 127) ayeti nazil oldu. Yüce Allah'ın, size daha önce okunan ayetler
buyruğundan kasıt da: "Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de)
yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size
helal olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın ... " (Nisa 3) ayetidir.
"Nikahlamak istemediğiniz yetim kadınlar" (Nisa 127) buyruğundan
kasıt da kişinin, himayesinde bulunan yetim kızın malının ve güzelliğinin az
olması durumunda onunla evlenmeyi istememesidir. Güzelliği ve malı az olan
yetim kızlara karşı olan bu tavırlarından dolayıdır ki mehrini adil bir şekilde
vermedikten sonra malı ve güzelliği hoşlarına giden yetim kızlarla evlenmeleri
yasaklanmıştır.
Tuhfe: 16493
5488'de tahrici
geçmişti.